Siyaset
İddia: Sinan Oğan, Erdoğan’ı Destekleyecek
Sinan Oğan, 14 Mart 1969 tarihinde Azerbaycanlı bir ailenin çocuğu olarak Iğdır’ın Melekli beldesinde doğdu. 2011 Türkiye genel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden Iğdır milletvekili seçilerek meclise girdi.
İlk tur seçimlerinde Türk milliyetçilerinin bir kısmını etrafına toplamayı başaran Oğan, %5 oy aldı. Seçim sonrası ise Zafer partisi ve Ümit Özdağ ile birlikte ana mottosu şu oldu: “Türk milliyetçileri artık söz sahibi.”
Seçimlerden sonra kimi destekleyeceğini direkt olarak açıklamaması, aldığı oy’u pazarladığı yönünde bir takım eleştirilere sebep oldu. Bu eleştirileri hem Cumhur ittifakı hem de Millet ittifakından duyduk.
Sosyal medyada ana görüş Oğan’ın, Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceği yönünde olsa da, Opulitics araştırma şirketinin ilginç bir iddiası var.
Sinan Oğan Azerbaycan Devlet Ekonomik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak bulundu. Aynı zamanda Oğan, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu genel sekreteridir.
Azerbaycan devlet başkanı Aliyev’in, Erdoğan’ı desteklediği biliniyor. Sinan Oğan’a Azerbaycan üzerinden bir baskı, ikna çalışmaları olduğu iddia ediliyor. Oğan cephesinin son twitlerindeki algı çalışmasından elde ettiğimiz bulgular, Oğan’ın Erdoğan’ı destekleyeceği yönünde. Ve bunu da bir takım kazanımlarla seçmen kitlesine empoze edeceği söyleniyor.
Opulitics: Oğan her ne kadar Erdoğan’a desteğini açıklayacak olsa bile, Millet ittifakının iyi bir kampanya yürütmesi halinde Oğan’ın oylarından en az %60’ını alabilir.
Eğer Oğan, Erdoğan’a desteğini açıklarsa Oğan’ın seçmenlerinin;
%60-%75’i Kılıçdaroğlu’na
%20-%25’i Erdoğan’a oy vereceğini
%15-%20’nin sandığa gitmeyeceğini tahmin ediyoruz.
Genel
Anayasanın 4. maddesi değiştirilebilir mi?
Bir ülkenin siyasi yapısını, hükümet biçimini ve vatandaşların haklarını ve özgürlüklerini belirleyen temel hukuk belgesi olan anayasa, toplumun değerlerini, ideallerini ve vizyonunu yansıtır. Anayasa, bir ülkenin hukuki ve siyasi yapısını belirlerken, vatandaşların hak ve özgürlüklerini de güvence altına alır. Dolayısıyla, anayasa ve anayasanın hükümleri, bir toplumun en temel değerlerini ve ideallerini yansıtır. Ancak, toplumlar sürekli olarak evrim geçirir ve bu evrim, anayasanın da bu değişiklikleri yansıtacak şekilde düzenlenmesini gerektirebilir.
Anayasanın İlk 4 Maddesi
I. Devletin şekli
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Türkiye Anayasası’nda Değiştirilemezlik: 4. Madde
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 4. maddesi, ülkenin temel niteliklerini belirler. Bu maddeye göre, Türkiye’nin “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olduğunu ve “insan haklarına dayalı” olduğunu belirtir. Ayrıca, Türkiye’nin “ulusal sembolleri” – bayrağı, milli marşı ve başkenti – bu madde ile tanımlanır. Bu madde, Türkiye’nin temel niteliklerini ve kimliğini belirleyen bir madde olmasının yanı sıra, aynı zamanda değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir madde olarak belirlenmiştir.
Türkiye Anayasası’nda Değişiklik: Genel Prosedür ve Limitler
Anayasa değişiklikleri genellikle karmaşık ve titiz bir süreçtir. Türkiye’de anayasa değişiklikleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nde belirli bir çoğunlukla kabul edilen anayasa değişiklikleri teklifiyle gerçekleştirilebilir. Ancak 4. maddenin de içinde bulunduğu bazı maddeler, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olarak belirlenmiştir. Bu maddeler, Türkiye’nin temel niteliklerini ve devletin varlık sebeplerini ifade eder ve bu niteliklerin ve varlık sebeplerinin korunmasını garanti altına alır.
Madde ve Değiştirilemezlik İlkesi: Tarihçe ve Fonksiyonlar
Değiştirilemezlik ilkesi, demokratik anayasal düzenin temel ilkelerinden biridir ve çoğu modern anayasada mevcuttur. Türkiye’de 4. madde, 1982 Anayasası ile belirlenmiş ve Türkiye’nin temel niteliklerini koruma amacını taşımaktadır. Bu madde, Türkiye’nin laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu, insan haklarına dayandığını ve bu niteliklerin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olduğunu belirtir.
Madde’nin Değiştirilmesi Tartışmaları ve İtirazlar
Türkiye’de 4. maddenin değiştirilmesi konusundaki tartışmalar, ülkenin temel niteliklerini ve anayasal düzenini koruma amacını taşıyan bu maddenin, aynı zamanda demokratik bir toplumda gelişme ve değişime engel olabileceği endişelerini de içerir. Bu tartışmalar, demokratik değişim ve anayasal koruma arasındaki dengenin nasıl sağlanacağı konusunda geniş bir spektrumda yer almaktadır.
Dünya Örnekleri: Diğer Ülkelerde Değiştirilemez Anayasa Maddeleri
Türkiye’nin yanı sıra, birçok ülke anayasalarında değiştirilemez maddeler belirlemiştir. Almanya, İtalya ve Fransa gibi ülkelerin anayasalarında da bazı maddeler değiştirilemez olarak belirtilmiştir. Bu maddeler genellikle, ülkenin demokratik ve hukuk devleti niteliğini, temel insan haklarını ve özgürlüklerini korur.
Anayasa Mahkemesi ve 4. Madde: Önemli Kararlar ve Yorumlar
Türkiye Anayasa Mahkemesi, 4. madde hakkında çeşitli kararlar vermiş ve bu maddenin uygulanmasına dair önemli yorumlarda bulunmuştur. Mahkeme, bu maddenin Türkiye’nin temel değerlerini ve anayasal düzenini koruma amacını vurgulamıştır.
Madde ve Türkiye’nin Geleceği: Olası Senaryolar ve Etkiler
madde, Türkiye’nin gelecekteki yönünü belirleyen önemli bir maddedir. Bu madde, Türkiye’nin temel niteliklerini ve anayasal düzenini korumak amacıyla var olup, bu niteliklerin devamını garanti altına alır.
Özetlememiz gerekirse;
Sonuç olarak, anayasa ve anayasal değişiklikler, bir ülkenin hukuki ve siyasi geleceğini belirleyen önemli unsurlardır. Türkiye Anayasası’nın 4. maddesi, Türkiye’nin temel niteliklerini ve anayasal düzenini koruma amacını taşır. Bu nedenle, bu maddenin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olarak belirlenmiştir. Bu madde, Türkiye’nin gelecekteki yönünü belirleyen ve toplumun temel değerlerini ve ideallerini koruyan bir madde olmaya devam edecektir.
Haber
2023 Seçimlerinin Detaylı Analizi
Siyasi arenada heyecan verici günler yaşandı ve Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek olan 2023 seçimleri geride kaldı. 14 Mayıs’ta gerçekleşen cumhurbaşkanlığı 1. tur ve parlamento seçimleri, 28 Mayıs’ta ise cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimiyle sonuçlandı. Bu kritik seçimler, ülkemizin siyasi, sosyal ve ekonomik geleceği açısından büyük öneme sahipti.
Milletvekili Seçimleri
Millet İttifakı 14 mayıs seçimlerinde yüzde 35 oy aldı. CHP ve İyi Parti’den toplam 213 milletvekili Meclis’e girdi.
CHP yüzde 25,3 oyla, 169 milletvekili çıkarırken, İYİ Parti 9,7 oyla 44 milletvekilliği aldı.
Millet İttifakı Meclis’te çoğunluğu yakalayamadı. Cumhur İttifakı’nın yaklaşık 14 puan gerisinde kaldı, iki ittifak arasında 109 milletvekili fark oluştu.
Cumhur ittifakı ise 14 mayıs seçimlerinde yüzde 49 oy aldı. Ak parti %35 oy alarak Millet İttifakı ile aynı orana ulaştı. Bu oranla birinci parti olmasına rağmen, AKP aslında 2002’deki oy oranına geri döndü. 21 yıl sonunda başladığı noktaya dönmek bir parti için olumlu bir sonuç değildir.
MHP ise beklenenin aksine %10 oy aldı ve Cumhur ittifakı’nın resmen çoğunluk olmasını sağladı.
Cumhurbaşkanlığı Seçimi
Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk kez ikinci tura kaldı. İlk turda %49,50 oy oranına ulaşan Recep Tayyip Erdoğan, ikinci turda %52 alarak yeniden cumhurbaşkanı seçildi.
İlk Tur Sonuçları
Recep Tayyip Erdoğan: %49,52 – 27,133,837 oy
Kemal Kılıçdaroğlu: %44,88 – 24.594.932 oy
Sinan Oğan: %5,17. – 2,831,208 oy
Muharrem İnce: %0,43 – 236.097 oy
Oy Kullanmayan: 8,357,476 seçmen
İkinci Tur Sonuçları
Recep Tayyip Erdoğan: %52,18 – 27.834.692 oy
Kemal Kılıçdaroğlu: %47,82 – 25.504.552 oy
Oy Kullanmayan: 10,173,803 seçmen
Recep Tayyip Erdoğan seçmeninin disiplinli olduğu bilinen bir gerçek. Verilere baktığımızda Sinan Oğan’ın Cumhur İttifakına desteği, tahmin ettiğimiz gibi %25 civarında olmuştur. Bunun yanı sıra Muharrem İnce seçmeninden de yaklaşık 30-50 bin seçmenin Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdiği tahmin ediliyor. İlk turda Kılıçdaroğlu’na oy veren 24,594,932 seçmenin en az 500,000 kadarının ikinci seçimde sandığa gitmediği gün yüzü gibi ortada.
Kemal Kılıçdaroğlu’na Anket Şirketleri Kaybettirdi
İlk turda oy vermeyen seçmenlerin %35-%40’ının muhalif seçmen olduğu tahmin ediliyordu. Bu oran ikinci turda %55’lere dayandı. Bunun nedenleri arasında en başta gelen insanların motivasyonunun kırılmasıydı. İlk tur öncesi yapılan hemen hemen her anketlerde Kılıçdaroğlu’nun önde olduğu bilgisi, “ilk turda bitirelim” sözleri muhalif seçmeni tamamiyle ilk tura odakladı. Seçim ikinci tura kaldığında ise insanların umudu resmen tükendi.
Bazı yazarlar Ümit Özdağ’ın Kemal Kılıçdaroğlu’na desteğini açıklamasının HDP seçmeni özelinde oy kaybettirdiğini yazdılar fakat Güneydoğu anadolu bölgesinin ikinci tur sonuçlarına baktığımızda böyle bir durumun yaşanmadığı aşikar. Zira sadece %2-%4 arası bir düşüş yaşanmış.
Kesin olmayan sonuçlara göre, toplam nüfus sıralamasındaki:
* İlk 5 şehirde: KK: %53.7 – RTE: %46.3
* ilk 10 şehirde: KK: %50.5 – RTE: %49.5
* ilk 15 şehirde: KK: %50.8 – RTE: %49.2
* İlk 20 şehirde KK: %50.4 – RTE: %49.6
Oy oranına ulaştı. Bu durumun ana nedenleri kalabalık şehirlerde etkileşimin daha çok olması, sosyal medya kullanımı ve vergi politikaları gösterilebilir.
Bunun yanı sıra Akp kendi seçmen profilini o kadar iyi biliyor ve bunu o kadar iyi kullanıyor ki, şaşıp kalmamak elde değil. Mesela Akp ilçe teşkilatı köylere zamanından beri öyle iyi girmiş, öyle iyi çalışmış ki, insanlar da haklı olarak kendine yakın hissettiklerine oy veriyorlar. Bu durum kırsalda muhalefetin ne kadar eksik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Isı Haritaları:
Dünyada Seçim
Dünyada ise tam aksine, Türklerin yoğun yaşadığı bölgelerde Recep Tayyip Erdoğan önde. Fakat Türkiye’de olduğu gibi yurtdışında da AKP oylarında düşüş var.
2018 seçimlerinde AKP yurtdışında %51,89 oy oranına ulaşmıştı. 2023’te ise %44,35’te kaldı. AKP’nin oy oranı Belçika’da 11; Hollanda’da 10, Fransa’da 7 ve Almanya’da yaklaşık 5 puan düştü. CHP ise %17,8’den %23,50’a ulaştı.
30 Yaş Altı Seçmenlerde Seçim Sonucu
14 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde ilk kez 1980 sonrasında doğmuş Y ve Z kuşağı, seçmen sayısında %52 ile çoğunluğu oluşturdu. Y kuşağının liderlere daha bağlı olduğu bilinen bir gerçek fakat Z kuşağı aidiyet duygusu açısından Y kuşağının bir hayli gerisinde.
2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle 2023 seçimlerini karşılaştıralım.
2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Toplam Seçmen: 59,354,840
2018 Recep Tayyip Erdoğan’ın Aldığı Oy: 26,325,188 (%52,59)
2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Toplam Seçmen: 64,190,651
2023 Recep Tayyip Erdoğan’ın Aldığı Oy: 27,133,837 (%49,52)
Seçmen sayısı 5 milyon artmasına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan oyunu sadece 900,000 arttırmış. Eğer yeni gelen kuşaklar, önceki nesiller gibi aynı oranda oy tercihinde bulunsaydı bu sayının 2,5 milyon artması beklenirdi.
Seçime sadece 30 yaş altı seçmenler katılsaydı ilk 5 partinin alacağı oy oranının şöyle olacağı tahmin ediliyor (%2,84 hata payı ile):
AKP: %33,12
CHP: %26,63
İYİP: %10,28
MHP: %9,17
YSP: %8,98
Gelmekte olan geliyor. Bakalım muhalefet bu verileri iyi analiz edebilecek mi, ya da AK parti bu durum özelinde nasıl bir önlem alacak, bekleyip göreceğiz.
Haber
Yurtdışı Katılım Oranı Ne Anlatıyor?
14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili seçimlerinin Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanan kesin sonuçlarına göre yurt dışında katılım yüzde 53’ü geçerek 2011 seçimlerinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Yurt dışı temsilciliklerinde, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için İkinci Tur oy verme süreci tamamlandı. Yurtdışı seçmeni ikinci turda rekor katılım sağladı. Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenler 56 gümrük noktasında kurulan sandıklarda 28 Mayıs akşamına kadar oy vermeye devam edebilecekler.
2018 ve 2023 yurtdışı oy oranlarını karşılaştırdığımızda, Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 puan gerilediği görüyoruz. Biz bu durumu katılım oranına bağlıyoruz. 2018 seçimlerinde katılım oranı yüzde 44,5’ti. 2023’te ise %53 oldu, neredeyse %10’luk bir artış.
%10’luk artış Erdoğan’a 3 puana mal oldu.
2. Tur seçimlerinde yurtdışı katılım oranı %55,50. %2,50 oranında bir artış sağlandı. Eğer aynı hesabı uygularsak bu, Erdoğan’ın yurtdışında 0,60-0,75 arası bir puan kaybı yaşayacağını söylüyor. Eğer bu gerçekleşirse tüm sonuçlara olan etkisi 0,06-0,12 arası olacak.
İkinci turda yurt seçmenin ruh halini yansıtan tanım şu olsa gerek: “Erdoğan taraftarları kaybetme riskini, Kılıçdaroğlu taraftarları kazanma ihtimalini gördükleri için var güçleriyle sandıklara asıldılar.”